23 Ağustos 2012

Foto Foto

Saçım kesilecek, off herkeste tepemde kaçamamda :)

Dayımlarla Papazın Bağı

Ne mi yiyorum? İşte resim aşağıda :)

Gülen suratlı kahvaltı!..


Sevgili Lia'nın Dogumgünü

Anne direksiyon dönmüyor, sen hala kameraya gülüyorsun, olmaz ki

Babam bu fotoğrafı çok iyi yakaladı ;)

Bayram Şekeri



Anneannemin evinin önünde babamızı beklerken...

Buzluk diye tutturunca, oturtuverdim, sırtı dondu tabi

22 Ağustos 2012

Ben bu bayram

Bu bayram Ankara çok sessizdi, sokaklar tenha, hava serindi.
Değişik bir bayramdı. Biz bize bir bayramdı.

Ben bu bayram oğlumla ve eşimle doyasıya vakit geçirdim (Efe'ye doyulmuyor o ayrı)

Ben bu bayram babamı çok andım, çok özledim
(hayat dersi no:1 - acılar unutulmuyor yalnızca sessizleşiyor, duruluyor ama o ateş hiç sönmüyor)

Ben bu bayram annemin 55.yaşını kutladım, uzaktan, hediye veremedim ama bir dilek tuttum onun için; sesi her daim şen gelsin kulaklarıma, gözlerinin içi hep gülsün...

Ben bu bayram bize uzak yaşayan tüm sevdiklerimizi düşündüm, evet belki her anımız birlikte geçmiyor ama biliyorum ki biz kocaman bir aileyiz,

Ben bu bayram Efe'ye sevgiyle açılan kapıları düşündüm, gelecek diye heyecanla bekleyen babaanne, anneanne, dede'lerini,

Birde ben bu bayram evde anneannemle börek, poğaça, kek pişirdim, eşim ve oğlum için, farklı bir huzur ve şükür duygusu kapladı yüreğimi;
Şükrettim çünkü anneannem yanımda dimdik bana yardım ediyor,
Şükrettim çünkü yaptıklarımı zevkle tadan ve bana (her zaman çok başarılı olmasada) iltifat eden bir eşim var,
Şükrettim çünkü 'annem bana güzel kekler yapar' diyecek bir oğlum var...

Ve bayram bitti, ilk iş günü tatilin üstüne, Efe'den ayrılış, rutine dönüş, söylenmedim, şikayetlenmedim, gidecek bir işim dedim...

Bu bayram tam da bayramın anlamına yakışması için, durdum, düşündüm... Hayatı artılarından tutmaya, küs olduğum tarafımla barışmaya, elimdeki nimetlerle mutlu olmaya ve tüm bunları her daim aklımda tutmaya çalışacağıma söz verdim kendime.

Bir sürü foto var bayramdan ama çoğu diğer makinada aşağıdakiler cepten, kalanı en kısa zamanda burada :))


Arife günü alışverişe giderken...

Ramazan'ın son günü iftardan önce, vakit geçirmece

Babası & Oğlu alışverişte...
Efe'nin yeni market arabası şimdi evde de böyle geziyoruz...

15 Ağustos 2012

Ordan - Burdan (Deli Anne'den)

Bu ara hayat gerçek bir kısırdöngüne girdi, gidiyor... Her yeni gün bir öncekinin aynısı adeta. Eskiye özlem hep var olduğundan, gün gelipte bu günleri de özleyeceğimizi biliyorum. İnsan neden içinde bulunduğu anın tadını çıkartmayı bilmez ki?

Efe'cik Pazartesi günü Karma aşı oldu (18.ay), aynı anda 4 tane azı dişi de geliyor. Daha önce aşı ve dişte hiç sıkıntı çekmeyen biz bu sefer alt üst olduk. Bu durum Efe'mi de epey hırpaladı. Dün gece birara telsizden mızıldanma sesleri geldi, odasına bir gittim ki ter içinde kalmış. Uykuda ama demek ne kadar rahatsız olduysa uyanmamak için direniyor. Atlatır birkaç güne ama zor oluyor.

Haftasonu bayram, ramazan'ın son günleri. Biz Ankara'dayız. Zaten hepi topu 2 gün ekstra tatil var en iyisi evde olmak aksi takdirde yorucu olur, birde Efe ile.

Deli Anne okuyorum bol bol, önce varsa son post'unu sonra eskilerden, rasgele. Çok keyif alıyorum, onun içten, akıp giden yazılarını okurken. Herkese tavsiye ediyorum, hani güzel bir kitap okursunuz, yada film izlersiniz de tavsiye edersiniz ya sevdiklerinize aynen öyle. Onun dışından Blog listemdekiler var, Nurti'm var, 2012 Şubat Anneleri var. Sosyal Medya benim için hayatın bir parçası, olmazsa olmazı. 

Ağzımız pek kalabalık, sürekli zzz-şşş-ttt'li kelimecikler dökülüyor ağzından ama henüz anlamlı birşeyler yok. Kısa saçlarını uzundan daha çok sevdim, daha sevimli oldu bence.
Efe'ye el yıkama için bir tabure almaya karar verdim aksi takdirde 12 kg bir kolundan ellerini sabunlamak zor oluyor.

İşte son birkaç foto...

Anahtar kontağa, düş yollara...

Sabah mahmuru

06 Ağustos 2012

Saçlarımız gitti

Saçlarımız gitti!... Ortaya harika bir ense, nefis kulaklar ve güneş gibi bir yüz çıktı :)) Berber her ne kadar çocuklar için dizayn edilmiş olsa da, her türlü konfor, ikram, çizgi film sunulsa da ağlamaktan kendini alamadı. Dedesi bir taraftan ben bir taraftan berberle beraber giriştik olaya. Toplamda 30dk sonra iş bitmişti ve tabi bizde. Doğru eve duşa derken o kadar ağlamanın üstüne arabada uyuyakaldı. Evde 2 saat kadar uyuduktan sonra bir duş derken salonda bir foto;
(NOT: Bu sevgili iphone'dan bir foto asıl fotolar makinada onları daha sonra ekleyeceğim)

Günün geri kalanında babasıyla dükkana oradan babaannesine gitti.
Sanki saçlar gidince daha bir büyüdü, az az bebeklik gitti gibi.
Herkes biraz buruldu sanki o sarı uzun saçlar gidince ama ben çok beğendim, değişim daima iyidir... Birde olayın banyo boyutu var tabi, bizde durum: Banyo 5 dakika - Saç Kurutma: 15 dakika, şimdi hergün duş aldırabilirim. Yoksa saçları yıkamaya üşeniyordum.
Yeni saçlarımız vatana millete hayırlı olsun.
Pazartesi sendromu malum daha fazla yazamayacağım.
Herkes için iyi bir hafta olsun...