30 Aralık 2013

Yeni yıla saatler kala...

Evet biliyorum bu blog Efe'nin, ama post benim :)) 
2014'e sayılı saatler kala gündemimiz, yine biten hastalıklar öncellikle. Efe geçen hafta boyunca gripti, ama ne grip anlatamam. Burun akıntısı, boğaz & öksürük ateş... hepsi bir aradaydı. Koray'da hasta oldu ve bende. Neyse ki evcek iyileştik. 
Efe artıık 'NİYE' 'NEDEN' döneminde. Herşey soruluyor itina ile, tek tek, bir daha bir daha... Çene durmaksızın çalışıyor. Eğer olurda yanılır soruya cevap veremezsek ses tonu giderek yükseliyor. Mümkün olduğu kadar sabırlı bir şekilde net cevaplar vermeye çalışıyorum. 

Yılbaşı akşamı için planımız yok bu sene, şimdilik. Ama genelde plansız akşamlar daha güzel geçer :) Mühim olan ağız tadı. Bakalım? 

Yarın izin alıp bütün gün oğlumla vakit geçirmek istiyorum ancak henüz netleşmedi :( Umarım gerçekleşir. 

Bu sene herşeyden önce sağlık istiyorum, hepimiz için...
Sonra huzur istiyorum, huzurun içinde başarı var, bol kazançlar var, mutluluk var...
Birde keyifli bir sene olsun istiyorum. Güzel an'larla dolu olsun... Yüzümüz gülsün istiyorum.
Sevgi dolu bir 2014 diliyorum.
Ama eğer evrenden net bir şekilde talep etmek gerekir diyorsak, işte birkaç başlık...
- Koray'a bol kazançlar, yepyeni kapılar açılsın
- Annemin gönlünden geçen işlerin biran önce yoluna girmesi
- Yurtdışına gitmek
- Yeni bir ev
- Yeni bir araba
- Güzel bir kreş başlangıcı yapmak ve sürekli hale getirmek
- Tuvalet eğitimimizi tamamlamak

Bu postumu canım babamla eski fotoğrafımız var onunla bitirmek istiyorum... 




Yakışıklı babam...





22 Kasım 2013

Cimbom Aşkı

Sabahları evden çıkmama yakın neredeyse koşup yanıma geliyor, anne sana 'bay bay dicem' sonra el sallıyor sonrada öpücük gönderiyor... Hal böyle olunca bende her sabah işe gitmekle gitmemek arasında bocalıyorum resmen. Evlatlarımız bizlere verilmiş en büyük hediye, hele şu ana kuzusu oldukları zamanın tadını çıkarmak lazım.

Aşağıdaki fotoğrafta geçen sabahların birinde çekildi aslında üstünde pijaması var ama polar ve bere (hemde 2 tane) giyilmiş, yan odadan 'beni çek anne' diye bağırıyordu, koştum gittim, yakaldım o anı...

Canımmmmm


Geçen günlerin birinde baba-oğul maç öncesi hazırlığındalar, nede olsa bizim evimizde her yer sarı kırmızı.

İçimizdeki CİMBOM aşkı bambaşka :))

05 Kasım 2013

Bir çocuğun düzeni nasıl bozulur :))

Biz eşimle oğlumuzu 5.ay itibariyle yatağında yatırmayı başarmış bir anne babayız. Doktorumuz Alev Hanım 5 ay uygundur dedi bizde aynen uyguladık. Efe'de çok erkenden bu düzene alıştığı için sorun yaşamadık. Yalnız en baştan beri sabah çok erken uyandığında (istinasız her gün diyebilirim) 05.00 suları yanımıza aldık...
Bayramda gerçekleştirdiğimiz İstanbul gezisinde Efe - ben - Koray beraber uyuduk, bu durum çok hoşumuza gitmiş olucak ki, geldiğimizden beri Efe bizimle uyuyor... Düzene girmiş evladın düzenini bozmak böyle birşey sanırım. Tabi onunda canına minnet, yatarken masal diye tutturuyor sonra sokulup uyuyor... Ama asıl onun değil de bizim hoşumuza gidiyor desem :)) Çalışan anne olmak volume bilmem kaç :) Bütün gün çocuğuna hasret anne bu kolaymı? Ne yapsa yeridir!!!...

Efe'cik bir haftalık okul tecrübesinden sonra hergün okula gideceğini zannediyor, sormadığı bir gün yok. Akşam eve gidince bana "ben bugün okula gitmedim" diyor yavrucağız. Bende okulun şimdi tatil olduğunu en kısa zamanda başlayacağını söylüyorum, kandırıyorum evladımı. Ama sanırım kışın haftanın 2 günü gitmesi hem onun hemde bizim için iyi olur. 2 gün o kafasını dağıtır, başka bir ortam malum kış yaz gibi değil eve kapalı kalıyor çocuklar. Bizimde içimiz rahatlar 2 gün yaşıtları ile beraber diye. Bugün bu konuyu netleştirmek lazım. Buraya yazarım sonucu.


Aybegüm'ümün tatlı oğluşu ARAS dünyaya geldi... Hoşgeldi :)) Öyle tatlı, öyle pamuk bir bebiş ki anlatamam. 3 Kasım Pazar sabahı aramıza katıldı. Artık bundan sonra bol bol bahsederim yakışıklıdan. Oğlumdan sonra yakın çevremde dünyaya gelen ilk bebek, yeri çok ayrı... Sağlıkla büyü ARAS GÜNER.

Tam "winter is coming" "winter is coming" diyordum ki mevsim çark etti tatlı bir ilkbahara... Havalar yaklaşık 20 gündür 20 derece civarı, sabah ve akşam serin olsada gündüzleri limonata kıvamında sanırım "winter is not coming"

Aşağıya Efe'nin çektiği ilk kısa filmi ekleyeceğim... İyi seyirler tüm sevenlere...

Behzat Restaurant Brunch



Anneanne & Lia & Efe büyük salıncakta

Oğlum resmimi çekiyor bana "Poz ver" diyor bir yanda da

Bu da "anne beni çek" fotosu


Oğluş dün adamlarını dizmiş salona bende fotoğrafını çektim :))

09 Ekim 2013

Biras da foto

Efe Quick China'da...

Çadırında GS yastığı ve topuyla

Dükkanda çalışıyoruz!!!

Tunalı Ceviz, dondurma keyfi...

34. Doğumgünüm :))

Pıtırcık Kızılay'da





İnci'm Efe'nin şekerini bitirmeye çalışıyor

Artistik fotoğrafım, koymadan edemedim...

Gece arabayı park edip kilitleyen oğlum & babası

08 Ekim 2013

Uzun bir aradan sonra...

Ne kadar uzun bir zaman oldu yazmayalı... Neredeyse 2 ay. 2,5 yaşında bir bızdırık için 2 ay demek fazlaca değişim demek. Artık konuşma olaylarını hallettiğimiz gibi, uzun uzun birşeyler anlatmaya, fikir beyan etmelere geçtik. Aramızdaki bağ hergün değişiyor, biraz daha arkadaş olabiliyoruz. Bir sürü yeni fotoğrafta var ama şuan yüklemek için gerekli ekipmanlarım yanımda yok, en kısa zamanda ekleyeceğim.

Efe bu süre zarfında hayatında ilk defa kreşe gitti, hemde dolu dolu bir hafta (5 yarım gün). Ve sonuç fena sayılmaz... Efe okulda son derece mutluydu, biraz mikroplarla tanışma pahasına denememizi yaptık. Olumlu tepki verdiği içinde evladımla gurur duydum diyebilirim. Şimdi bir düzende tekrar başlatmak istiyorum ama henüz konuyu bir karara bağlamadık. Hem Lia hem kreş... Hem gelmekte olan soğuklar? Biraz kafam karışık onun orada ne kadar mutlu olduğunu gözlerimle gördüğüm için bütün kış sabah-akşam evde oturması pek içime sinmeyecek gibi...

Birde geç uyumalarımız başladı. Öğlen uykusu biraz öğleden sonra uykusuna dönünce, elimizde hepimiz uyuduktan sonra uyumaya ikna olan bir çocuk var :( Bu konuyu günler kısalınca çözebileceğimizi düşünüyorum.

Bu sadece ipin ucu kaçmasın diye ufacık bir yazı. En kısa zamanda sonbahar hakkında, kış planlarım hakkında ve Efe ile geçen 2 ay yaptıklarımız hakkında detaylı yazılarımla burada olacağım.


 


14 Ağustos 2013

İlk otobüs & ilk uçak

Efe'cik ile ilk tatil :)
Bir önceki postumdan sonra bayrama 4 gün kala otobüsle Antalya yollarına düştük... Efe AŞTİ otogarda babası ile otobüslerin arasında gezerken açıkcası endişeliydim. Yolculuğa vereceği tepkiyi merak ediyordum. Birde babasına el sallayacak olması onu ağlatırmı filan derken saat 22:30 oldu, yolculuk vakti... Bindik 9-10-11-12 no.lu koltuklar, sırasıyla Efe - ben - annem - Lia. Efe'ye kulaklığı taktık, çizgi filmi açtık, biraz mıgırdanma biraz soru derken... bir de baktım ki uyumuşşşş.... kulağında kulaklık, eli elimde. Sabaha kadar uyudu kah kucağımda kah koltukta. Sabah Antalya'da açtı gözlerini minişim. Önce ilk otelimize gittik. Girer girmez beğenmediğime karar verdim ama o gece için birşey yapamayacak kadar yorgundum. Halamlarla buluşmak ve o geceyi orada geçirmek daha iyi olucaktı.Onlar bizim minik otelimize geldiler. Lara - Kapris Otel. Eşle, arkadaşla tek gidilse, kalınabilir derecede temiz, personel güleryüzlü ancak çocukla 4 kişi bir odada duştu, bavuldu derken bizim için doğru tercih değildi. Gelelim buluşma anına; Halam ve eniştem Efe'yi görünce çok duygulandılar, ben de tabi onları görünce. Çok güzel bir fikir ve tatil oldu. Annemle birlikte olmak, bir ertesi gün Serkan ve Damla'nın bize katılması :) Bizim ertesi gün otelimizi değiştirmemiz bile hiç sıkıntı olmadı. Adonis Otel'e geçtik. Biraz torpilimizde olunca bize harika bir suit oda verdiler. Manzarası, genişliği süperdi. Otel gayet sıradan bir 5 yıldız olmasına rağmen, Efe ile çok rahat ettik. Sabah kahvaltıdan sonra Zugra Beach'te denize girdik. Öğleden sonra bizim otelde annem, Efe & ben havuz sefası yaptık. Efe düzenli uykularını uyudu, yemeklerini yedi. Her akşam hep birlikte değişik bir yerlere yemeğe gittik, erkenden de otelimize dönüp annemle manzaralı balkonumuzda oturduk. Efe'nin mutluluğu anlatılamaz yaşanır cinstendi. Fotolar bugün yarın burada olucak.

Dönüşümüz uçakla oldu, annem & ben & Efe dizildik, 2.sıraya (Lia malesef epey arkadaydı). Uçakta sorunsuz, meraklı, sakin geçti. Çok şükür sağlıkla gittik geldik. Darısı yeni tatillere diyelim, sağlıkla, ağız tadıyla...

Bayramımız Ankara'da ve gayet keyifli geçti. 1.sabah Feride Susam Kahvaltısında hepbirlikteydik, annemler, anneannem... Nefis bir kahvaltı ardından aile ziyaretimizde kalmadığından, sakin bir bayram geçirdik. Serkan & Damla ile birlikte olduk, sonra onları uğurladık.

Şimdi Efe babaannesi ile Kuğuluda...
Tatlımla kavuşmamıza ortalama 1 saat var :)






01 Ağustos 2013

Efe konuşuyor pardon çok konuşuyor

Uzun bir aradan sonra ilk yazım. Nerden başlasam bilemedim. Arada neler oldu neler bitti derseniz, ne yazık ki Efe bol bol hasta oldu, kah ateşlendi, kah öksürdü. Tatsızdı, iştahsızdı. Tekrar bir larenjit tecrübesi. En son nokta olarak (umarım bu ara tekrarlamaz) geniz eti iltihaplanmasından dolayı antibiyotik kullanmaya devam ediyoruz. Bayramdan sonra yapılacak kontrollerin neticesinde doktorlar (1.Alev Hanım, 2.Can Bey ve 3.bir doktor) gerekli görürlerse o zaman geniz eti alınacak. Bakalım hayırlısı. Onun dışında Temmuz sıcaktı diyemem hatta çok serin günler oldu. Ramazan birkaç güne bitiyor... Bayram kapıda.
Efe vır vır vır konuşuyor. "bir dakka gözümde bişey var" diyor, anne sen nerdesin diye sesleniyor evin içinde, tost istiyorum, süt istemiyorum diyor... diyor da diyor. Bir de hastalıklardan geriye şımarıklık, huy değişikliği kaldı ki sormayın gitsin. Herşeye ağlamalar, isyan, inat, bağrış çağrış :) 2 yaş sendromu doruklarındayız :)
Serkan & Damla geldi, beraber Antalya'ya gideceğiz. Otobüsle gidip, uçakla dönmeyi planlıyorum bakalım, gerçekleşirse burada mutlaka paylaşırım.

Bugün nişan yüzüklerimizi takan dünya tatlısı Nihat Amca'yı (Koray'ın amcası) toprağa vermek üzere, Koray, Alpay Abi, Annem, Babam İstanbul'dalar. Nurlar içinde yatsın...

Ve bugün aynı zamanda babamızın doğumgünü... Yaş 35 oldu, yıllar geçiyor... Nice sağlıklı, mutlu hep beraber yaşlar yıllar olsun diyorum.

Hayat bu işte, ölüm bir tarafta, doğum bir tarafta...





18 Haziran 2013

"Gezi Parkı"

Durum güncellemesi yapmak istedim:
Sana en son postumu yazdıktan sonra tarihler 31.Mayıs'ı gösteriyordu ki Taksim Gezi Parkı olayları başladı. Tabi ki detayına girmeyeceğim. Muhtemelen yıllar sonra okuduğumda da dün gibi hatırlayacağım ve arzu edersen sana büyüdüğünde anlatacağım... Bu günlerden akılda kalan, #direngezi, #direnankara, keneddy caddesi, çarşı, çapulcu... twitter'ın gücü... daha neler var ama bunlar en akılda kalıcak olanlar... Gündem bu denli yoğun olunca araya yaklaşık 20 gün zaman girdi. Sen bu sürede konuşma olayında aştın diyebilirim. Artık "anne ben fu istiyorum" diyebiliyorsun. "Ayak çarpti buyaya, acımadı" diyorsun ve biz hepimiz bu tatlı dili sarılıp sarılıp öpmek istiyoruz. Hareketliliğin de günden güne artıyor, bir dakika göz önünden yok olunca olabileceklerin listesi uzadı!..
Bu sene nedendir anlamadım, yaz gelmek bilmiyor. Hala gece yorgan, kalın pijama, sabah mutlaka hırka. Güya Haziranı ortaladık ama henüz yazdan birşey anlamadık. Yenilerden birkaç fotoğraf aşağıda.


Yer: Behzat, Lia & Efe

Ayak No:23, Uyku sonrası sımsıcak poğaçalar


Alpay & Efe, Mayıs 2013


30 Mayıs 2013

Instagram'la duygusala nasıl bağlanılır?

Sabah fırsat bulur da önce okuma listemdeki diğer blogger arkadaşları okursam ya da instagram'a göz atarsam hiçbirşey paylaşamıyorum, ya birine kilitleniyorum, ya işim yoğunlaşıyor ya aklım karışıyor. Onun için önce yaz sonra oku modelini tercih etmekte fayda var diyorum.
Dün gece viber üzerinden Serkan'la konuştum sonra Efe'nin fotoğrafını çektim, uyurken sonrada altına şöyle yazıverdim:

 Photo by slnssm


"Odasında mışıl mışıl uyuyan bir kuzun varsa,
uzaklarda özlediğin bir kardeşin,
sabah sesini duymaya can attığın bir annen,
gülümseyerek ve severek, özleyerek andığın bir baban,
hatıra biriktirdiğine sevindiğin bir anneannen
ve birazdan göğsüne yaslanıp derin bir nefes alıp uykuya huzurla dalacağın bir kocan varsa mutlusundur...
Haberin yoktur belki ama çok mutlusundur..."

İşte hepsi bu...
...
..
.

21 Mayıs 2013

Durum güncelleme

23 Nisan 2013 Kuğulu Park

"Kendinden küçüğü bulmuş çok mutlu :)"

Bu foto da bundan tam 1 sene önce çekilmiş!... Tatlı bebeğim.
Mayıs ayı yazı yazamadığım bir ay oldu nedense. Bahar yorgunluğu tembelliği bu olsa gerek. Son durum: Efe tam gaz konuşma çabasında zaman zaman oyuna daldığında kendi kendine konuşuyor olduğunu fark ediyorum (ki bu harika bir şey, hayal dünyası gelişiyor die mutlu oluyorum).

Diyet yapmaya çalışıyorum ama yaz geldi gelecek derken yine tam istediğim gibi olmadı ama pes etmek yok!!!

Aybe'mizden de bir oğluş geliyor (hayırlısıyla :)) Efe'ye 2,5 yaş küçük bir kardeş geliyor...

Biraz önce evi aradım, oğlumun misafirleri vardı, anneannesi, babaannesi, kuzeni ve anneannem. Babaannesi onları bahçeyede çıkarmış, mutluluktan uçuyordur bizimki. 

Artık sevgili eşimin bana hediyesi olan bir iphone 4'üm var :)) Akşamları da bol fotoğraf çekip burada paylaşacağım :))

Bugün akşam erkek traşı olmaya gidiyoruz, berbere. 



  

13 Mayıs 2013

Efe'nin kırmızı bisikleti

Günler hızlıca akıp gittiğinden arada olup bitenler çabuk unutuluyor. 
Dün anneler günüydü. Annemin Anneler gününe denk gelen eğitim programı nedeniyle beraber olamayacağımızdan Cumartesi akşamı anneannem & annem ve ben yemeğe çıktık. Pazar günüyse İncek'te aile kahvaltısı. Erenalp'in gittiği okul'un (Ya-Pa) brunch'ı vardı hepbirlikte oraya gittik. Çocuklar gönüllerince koştu eğlendi bizde keyifle oturduk. Tabi ki klasik olarak Efe eve gidiş yolunda arabada uyuya kaldı . Bizde ona bisiklet almaya gittik dedesiyle. Uyanıpta bisikletini gördüğü anda ki şaşkınlığı, ilk bindiğindeki havasını görmeniz lazım. Dün bütün akşam bisikletin tepesindeydi. Keza bugünde evi her aradığımda Lia bisikletin üzerinde olduğunu söylüyor. Efe ve Efe'nin kırmızı bisikleti, ilk bisikleti... En kısa zamanda fotoğraf eklemeliyim anlatmakla olmaz, dimi ama?

Birde geçen hafta Perşembe günü Anne-Babalara yönelik, Disiplin (2-6 yaş ağırlıklı) konulu bir seminere katıldım. Üye olduğum Ankaralı Blogger Anneler'in duyurularını takip ediyordum, katılma şansım oldu. Çok şey öğrenmenin yanında, üye olan diğer annelerle tanışmak çok keyifliydi. 

Başkaca havalar serinledi kıştan kalma bir hafta yaşıyoruz, güneşi özledik.


29 Nisan 2013

Efe'nin 23 Nisan Kutlaması

İlkokul hazırlık sınıfı vardı bizim zamanımızda. Ben Çankaya İlköğretim Okulu'nun hazırlık sınıfına gitmiştim sanırım çok kısa bir süre. Çünkü o zaman neredeyse hiç Türkçem yoktu, Norveç'ten yeni dönmüştük. O sene Anıtkabir'e gitmişiz, anneannem, annem, babam, Beyhan Teyze, Serkan ve ben. O fotoğraflar olmasa o anı aklımda kalmazdı bu yüzden öyle kıymetli ki fotoğraf... O an'ı ölümsüzleştirmek... Sihir gibi birşey. Bizde bu 23 Nisan'da Efe'yi Anıtkabir'e götürdük, hemde kalabalık gittik, kuyruk bekledi... Aşağıda birkaç fotoğraf var ama bir kısmınıda bastırmak saklamak istiyorum.

Bu ara bir başka zevkimizde at binmek... Daha doğrusu Pony. 23 Nisan kutlamaları kapsamında gittiğimiz Binicilik Kulübünde hayatının en keyifli anlarını yaşadı. Yine aşağıda bir kaç foto var. 

Her bulduğumuz boşlukta parkta alıyoruz soluğu.

Balkonumuzu oturuma açtık, şimdilik yalnızca gündüz. Gece oturmalarına az zaman daha var.

Yazlık kışlıklar yapıldı, Eren kuzenimiz sağolsun, dolap bildiğiniz taşıyor. Çocuğun giydiği haram, yediği helal demişler ama burada durum farklı giydiği de helal, tekrar tekrar giyiliyor, ne mutlu.

Ne olursa olsun Efe'nin şuan aklı bisiklete binmek ve top oynamakta. Dün amcasıyla büyük bisiklete bindi, fotolar yarın öbür gün burada olucak... 

Havalar güzelleştikçe buralar daha bir dar gelir oldu. Hayat açık havada, ağaçta, kuşta...

Anıtkabir'in güzel bahçesinde yakışıklım

Halası ile

Amcası ile

Gezmeye gidiyor olmanın verdiği heyecan :)

Halası & Amcası ile 23 Nisan


Amcam & ben

Lia ile Binicilik Kulübüne girerken...

Edindiği kız arkadaş ile sanırım gizli birşeyler konuşurken

Dünya tatlısı minik jokey'im

Kendinden emin oğlum benim :)

16 Nisan 2013

İyi ki doğdun Erenalp

Eveeeet... Kuzen Erenalp dün 4 yaşına bastı. Ve ilk defa bir doğumgününü beraber kutlamış olduk. Efe'nin doğumgününde yaptığımız gibi Behzat'da bir Brunch organizasyonu, bol fotoğraf, harika bir pasta ile unutulmaz bir gün oldu. Henüz çok kuvvetli olmayan iletişimleri her geçen sene artacak biliyorum ama şimdilik Efe oldukça küçük olduğundan beraber oynama süreleri kısa oluyor malesef. Erenalp'a güzel bir yaş dilerken postumu birkaç doğum günü fotosu ile bitirmek istiyorum... Birde sonda Erenalp ile bateri videosu var :))

Güzel anne & yakışıklı evlat :))

Korsan doğum günü çocuğu & masaya tırmanan hain kuzen ;))
Korsan Efe :))

Nice nice doğumgünlerine... hepbirlikte.

10 Nisan 2013

Nisan ayı, ordan burdan...

Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Orhan Veli

İşte böyledir bahar aklın kaçar olur...
Günlerdir kah açıp kah kapayan havaya aldırmayıp inadına bekliyorum güneşli sabahları.
Bütün sıkıntılarımıza inat bekliyorum, derin bir oh çekeceğimiz o güzel bahar sabahını.
Bekle diyor yüreğim az daha bekle. Bahar geldi... Yüreğin çiçek açsın...

Ayda ve Erenalp, Nilüfer Teyze Ankara'da hatta şimdi herkes birlikte... Efe sabah hazırlandı Lia ile beraber babaannesine gitti. Bende çıkışta gideceğim, şenlikli bir gün. Günler epey uzadı artık bana göre hayat uzadı. Eve geldiğimde 1 saat aydınlık kalmaya devam eden hava mutluluk veriyor.

Dün gece Galatasaray Real Madrid'i 3-2 yendi. Bunu da tarihe not düşmek lazım.

Efe'ye bebeklik albümü yapmaya başlamak lazım. Bu yönde çalışmalara başlıyorum.

Birkaç foto ile oradan buradan konulu postumu bitiriyorum.


Bahçemizde çiçek toplarken...

Erenalp - Dedemiz - Efe, Pazar Kahvaltısı

Zeki Müren modeli gözlükle, Efe huzurlarınızda (poza dikkat!!!)

Kar botlarını şimdiden özleyen bidik

Güneş gözlüğünü gece takıp, traktör üstü pozu veren ciddi delikanlı


Bundan tam 1 yıl önce Efe, uykudan uyanmış, minicikmiş...