Uzun bir aradan sonra ilk yazım. Nerden başlasam bilemedim. Arada neler oldu neler bitti derseniz, ne yazık ki Efe bol bol hasta oldu, kah ateşlendi, kah öksürdü. Tatsızdı, iştahsızdı. Tekrar bir larenjit tecrübesi. En son nokta olarak (umarım bu ara tekrarlamaz) geniz eti iltihaplanmasından dolayı antibiyotik kullanmaya devam ediyoruz. Bayramdan sonra yapılacak kontrollerin neticesinde doktorlar (1.Alev Hanım, 2.Can Bey ve 3.bir doktor) gerekli görürlerse o zaman geniz eti alınacak. Bakalım hayırlısı. Onun dışında Temmuz sıcaktı diyemem hatta çok serin günler oldu. Ramazan birkaç güne bitiyor... Bayram kapıda.
Efe vır vır vır konuşuyor. "bir dakka gözümde bişey var" diyor, anne sen nerdesin diye sesleniyor evin içinde, tost istiyorum, süt istemiyorum diyor... diyor da diyor. Bir de hastalıklardan geriye şımarıklık, huy değişikliği kaldı ki sormayın gitsin. Herşeye ağlamalar, isyan, inat, bağrış çağrış :) 2 yaş sendromu doruklarındayız :)
Serkan & Damla geldi, beraber Antalya'ya gideceğiz. Otobüsle gidip, uçakla dönmeyi planlıyorum bakalım, gerçekleşirse burada mutlaka paylaşırım.
Bugün nişan yüzüklerimizi takan dünya tatlısı Nihat Amca'yı (Koray'ın amcası) toprağa vermek üzere, Koray, Alpay Abi, Annem, Babam İstanbul'dalar. Nurlar içinde yatsın...
Ve bugün aynı zamanda babamızın doğumgünü... Yaş 35 oldu, yıllar geçiyor... Nice sağlıklı, mutlu hep beraber yaşlar yıllar olsun diyorum.
Hayat bu işte, ölüm bir tarafta, doğum bir tarafta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder