22 Kasım 2012

Tam 39 gün, 9 saat, 9 dk sonra

Eveeet yazımın başlığındaki kalan süre 1.Ocak.2013'e kalan.
Bir seneyi daha böyle eskittik, ha bitirdik, ha bitireceğiz. Bu çoşku neden olur bilmem. Hep bir ümit var insanda, yeniye, bilinmeyene özlem. Yeni sene, yeni mutluluklar, başlangıçlar... Böyle hissediyorum, böyle istiyorum.

Kış insanı kendine döndürüyor, kendini dinlemeye, anlamaya yönlendiriyor. Bu yüzden kış bana daha yaşanılası gelir. Bu ara kendimi dinlemekten her ne kadar hoşlanmasamda bu muhasebeyi yapabilmek bile güzel. Ben kimim? Hayatttan ne bekliyorum, elimde ne var? Yarından ümidim ne? ... liste uzar gider...

Yeni sene geliyorda ne oluyor diyebilirsiniz? Evet aslında bizim için takvim yapraklarının bitmesinden, dosyaların 2013 olarak değiştirilmesinden ibaret ancak bu bakış açına göre değişir. İstiyorsan bunu bir başlangıç, bir bitiş yapabilirsin hayatında. Kendinde sevmediğin özelliklerini yok etmek bir şans 'yeni sene - yeni ben', istersen mümkün, hemde hayatta herşey mümkün eğer istersen.

Yılbaşı zamanı benim için; ağaç süsleme zamanıdır. Evimizde kocaman heybetli bir ağacımız var (geçen sene Koray aldı hemde en güzelinden) bu sene yeni birkaç süs ile Efe'ye seyirlik bir şölen hazırlamak istiyorum.
AVM'lerin ışıklı süslemeleri ise benim gibi 2 yaş civarı bir oğlu olan her anne için sevinç kaynağı.
Efe'cik yanımda değilse annemle veya arkadaşımla (bu adres Aybegüm'dür genelde) dışarıda içilen kahve, mümkünse dışarıyı izleme, sohbet etme, dertleşme...
Evimizin kar manzarası süper oluyor. Önümüz çıkmaz sokak olduğundan gece lambaları eşliğinde tek tük insanın yürüdüğü bir kartpostal, doğal haliyle bile gayet romantik. Geceleri perdeleri açıp, ışıkları kısıp otur oturabildiğin kadar. 1-2 arkadaşta sana eşlik etmişse tadından yenmez doğrusu.

Bu erken yılbaşı yazısı neden bilmem içimden geldi sanırım. İleride oğlum bu yazıları okuduğunda "anneme de bak ne tuhaf kadınmış" desin, desin ne var :)) 
Çok sevdiğim bir arkadaşım Ebru der ki: Hayatta mutluluk diye birşey yoktur, "mutlu an'lar" vardır, e öyleyese bu mutlu anları yakalamaya çalışmaktan daha doğal ne olabilir?



05 Kasım 2012

Efe artık 21 aylık

Efe 5 Kasım itibariyle tam tamına 21 aylık bir delikanlı oldu. 2 yaş doğumgünü için planlar ufaktan başladı. Ama en çok istediğim evlatcığımın sağlıklı olması geçen sene doğumgünü burnumuzdan gelmişti.
Bayram bitince bir koşturmacadır başladı. Önümüzde daha uzun bir zaman tatil olmadığını da düşünürsek en iyisi hayatın akışına kaptırmak.
Ben yaklaşık 10 gündür hasta olmamak için direniyorum, sürekli portakal suyu, mandalina, çorba derken bu sabah yine burnum boğazım dolu uyandım. İçin daha da kötüsü Efe de benzeri bir şekilde diyebilirim. Onda yalnızca hapşırık var çok şükür ki. Bugün babaannesinde, öğlen iştahla yemeğini yemiş, dışarı çıkmışlar hava almaya. Birde peditus şurubumuzu aldık. Sanırım toparlar hemen. Dün akşam uyku vakti geldiğinde bana 'acıyo acıyo' dedi bende neresi acıyor anlayamadım. Ancak sanırım acıyan daha doğrusu ağrıyan kemikleriydi, kırıklıktı bir nevi. Yavru kuşum öyle diye diye uyudu.
Ağız artık full kalabalık, bir sürü yeni kelime eklendi. Mesela 'Lia' oldu 'Tia' (L zor gelmiş olucak). Nene, anane, dede, apay, baba, anne, acıyo, ge (l), bah (k), ve (r), hayı (r), bu (su) ve herşeyi anlıyor. Artık yanında şifreli konuşmaya başladık. Sofra kurmaktan bahsedince hemen örtüyü getiriyor, çatal bıçak çekmecesine saldırıyor :))
Biz de yeni ev arayışına girdik. Benim isteğim bu kış bastırmadan taşınmak, hayırlısı diyelim. En önemli kriter çocuk parkına yakın olması desem... Gelişmeler burada olucak.
Kasım ayına girmiş olmamıza rağmen ılıman (hatta öğlenleri güneşte epey sıcak) günler yaşıyoruz. Sanırım doğalgaz zamlarından dolayı hava durumu bize kıyak geçiyor :)) Efe'nin kış kreasyonları hazır ancak tek eksiğimiz mont. Adidas'ta bir tane gözüme kestirdim hedefim en kısa zamanda gidip alıvermek. Son derece uygun fiyatlı diyebilirim (Balgat Adidas Outlet). Montlu bir resmini koyarım. Botlar, atkı, yağmur çizmeleri, kalın kazak ve eşofmanları, külotlu çorapları, kalın uyku tulumları... Hepsi hazır.
Aralık'ta dayısı ve Damla geliyorlar :)
Birazda resimler konuşsun...



Babasının arabasında gezmeye giderken...

Ayakkabı dolabı düzenlerken, elinde çekicek havaya girmiş arkadaş :))


Eymir keyfi...

Amca & Efe & Dede... Panora Elizinn :))