10 Ocak 2012

Efe'cikle başbaşa


23.Aralıkta izne ayrıldıktan sonra evde geçen 2 hafta benim için tüm tatillerden daha güzel daha keyifliydi. Oğlumla kah camdan dışarıyı seyrettik, kah oyunlar oynadık, hava güzelse hemen giyindik hazırlandık sokağa fırladık. İznimin başında kardeşim ve eşi buradaydı biraz onlarla vakit geçirdik. Arkasından yılbaşı telaşı. Evde sımsıcak bir havada şık bir akşam yemeği ve sohbet eşliğinde geçen bir yılbaşı akşamı. Anneanne, babaanne, dedeler ve büyük anneanne ile dolu dolu geçen 2 hafta. Geriye resimler kaldı.
Efe artık tek başına 3-4 adım atıyor sonra bırakıyor kendini yere malum emekleyerek çok daha hızlı ilerlediği için tercih ediyor. Kendi kendine şarkı mırıldanıyor. Mızmızlık yaparken ağlama numarasıyla karışık dikkat çekmeye çalışıyor. En ufak bir müzkte hemen alkış tutuyor. Babası öğretmiş, öpücük atıyor. Çorabını veya ayakkabısını ele geçirince ayağının üstüne koyuyuor.
Dün öğlen saatlerinde Lia memleketimize geri döndü (1 gün rötarlı ama olsun dedik artık). Yine elleri kolları dolu gelmiş. Efe'yi de bizleri de çok özlemiş. Pazartesi gününü babaannesi ile geçiren Efe Bey bugün evinde Lia ile birlikte, dışarıda sabahtan beri yağan kar akşama iyice tutacak gibi.
Beni şimdiden birinci yaş günü heyecanı sardı, aklımda 1001 tane fikir dönüp dolaşıyor, bakalım :) Araştırmalarım sona erdiğinde buraya aktaracağım.

Efe Panora NamNam'da masasını temizliyor :)
Burada da limon yiyor!
Anneannesi ile dedesi Pepe maskotu almışlar, hediyesini açarken. Amcası da nefis oyuncaklar almış ama resimleyemedim. Ayrıca dedesi ile babaannesi de çok şık bir kazak aldılar... Şanslı Torun.
Bu da yılbaşı soframız. Ye ye ye sonu gelmedi. Anneler kolları sıvadı bu sene. Hepimizin annesi döktürmüş bize sadece kalorileri almak kaldı.
Sofraya oturmadan son kez çekelim dedim.
Anneanneme çaya gittik, Efe kucaktan kucağa...
Efe'cik de börekleri götürmüş keyfi yerinde.
Mutfakta kapaklarla oynarken..








Hiç yorum yok: