09 Mart 2012

Biraz boğazdan biraz havadan...

Bu devirde anne olduysanız organik gıda konusunda ihtisas yapmak şart oluyor. Üstelik tüm anne bloggerlar bu konudan en az bir kez bahsetmişken geri kalmak da istemem.

Çocukken seyahatlerden dönerken alınan yiyecek içecekler fazla birşey ifade etmezdi. Yada bilmem kim bilmem nerden şunu getirmiş gibi şeyler. Ama şimdi hele bir de bebek olunca doğal olan herşey ilgi alanımda. Oturduğum yerden araştırma yapıp, yurdumun farklı köşelerinden internet üzerinden doğal yiyecekler sipariş etme deneyimlerimden biraz bahsetmek istiyorum. 

1- http://www.ipekhanim.com
İpek Hanım'ın Çiftliği: (Nazilli-Aydın) Dün siparişlerim geldi, Karışık Ege Otları, Pekmez, Bulgur, Pirinç Unu... Hepsi öyle güzel paketlenmişki. İlk deneyimdi ve memnun kaldım. Tabi ki henüz hepsini tatma imkanım olmadı ama iç açıcı bir hali var hepsinin. Kargom tam iletildiği günde elime ulaştı bu da ayrı bir takdir sebebi.
2- http://www.datcabalbadem.com/
Datça Özlü: Siparişler nerdeyse 2 hafta gecikmeli geldi. Evet tam ve güzel paketlenmiş olarak geldi ama o kadar gecikti ki bu bir daha sipariş vermemeyi düşündürüyor bu bana. Zeytinyağ ve bal istedim. Lezzetleri güzel.



Oğlumun her gıdası her öğünde organik olmalı gibi bir iddiam yok olabildiğince diyorum. Hergün bal pekmez yiyor o halde organik veya doğal olanı bulduysam veririm yoksa marketten alırım çok takılmam. Bu benim için biraz da hobi gibi diyelim. Bende her anne gibi, Efe'nin dengeli beslenmesi, iyi, taze ve doğal gıdalarla beslenmesi için çabalıyorum. Yoğurdunu evde yapıyoruz (arzum yoğurt makinası :) yada babaannemiz yapıyor. Meyve sularını mümkün olduğunca evde hazırlıyoruz. Süt AOÇ Günlük Şişe süt kullanıyoruz.

Pazar günü de Ayrancı'da kurulan Organik Pazara gitmeyi planlıyorum. Bakalım?

Kaç haftadır ilk defa bu Cuma kar yok, yaşasın. Bahar artık kapıda ha geldi ha gelecek. Saatler 25'inde geri alındığında eve aydınlıkta gideceğim günleri iple çekiyorum. Bu sene kıştan her anlamda nasibimizi aldık. Gerek maddi yük (detaylar Koray'da), gerekse buzda kayma düşme tehlikesi (bu benim ihtisas konum), gerekse kapı dışarı çıkamamanın verdiği ruhsal bunalım (bu da benim ilgi alanım). Şaka bir yana Hüriyyet Ankara'nın 8.Mart.2012 tarihli haberi:

"Son yılların en soğuk kışını geçiren Başkent Ankara, son beş ayda bir yıllık doğalgazına eşit miktarda doğalgaz tüketti."



Emir Efe Susam'ın gündemi ev kazaları bu ara :(( 2-4-8 göz olmak lazım, büyüdükçe hareketleniyor ve zapt etmek, ayak uydurmak hergün biraz daha zorlaşıyor... Bir fotoğrafla postumu bitirmek istiyorum.


   

Hiç yorum yok: